Fütürizm, 20. yüzyılda İtalyan şair Filippo Tomasso Marinetti göre başlatılan bir sanat akımıdır.
Fütürizm, 20. yüzyılda İtalyan şair Filippo Tomasso Marinetti tarafından başlatılan bir sanat akımıdır. TDK’ya göre fütürizm kelimesi “gelecekçilik” olarak Türkçeleştirilmiş, daha çok edebiyat alanında karşılığını bulan bu akıntı, sonralarda mimarlık, resim ve heykel dallarını da etkilemiştir. Dalgınlığı, durağanlığı reddeden, hareketi önüne koyan Marinetti, birincil etapta “elektrik” veya “dinamizm” gibi isimler düşünse de, ardından, bu ilerici akımın ismini “fütürizm” koymakta karar kılmıştır. Bunu yaparken üç önemli karar alır: Dil Fransızca; yer Paris ve editör Le Figaro olmalı. Nitekim 20 Şubat 1909 günü, Le Figaro’da yayımlanan “Fütürizm Manifestosu” ile eğilim resmen hayata geçer ve Marinetti tüm dünya ile geleceğe ve bugüne dair bakışını paylaşmış olur.
Marinetti’nin başlattığı akıma kısa zamanda öyle fazla sanatçı da katılmıştır. Bunlardan birkaç ad şöyledir:
Umberto Boccioni (1882- 1916) Luigi Russolo (1885-1947) Carlo Cara (1881-1966) Giacomo Balla (1871-1958) Gino Severini (1883-1966) Mayakovski (1893-1930)
Fütürizm Manifestosu (Filippo Tomasso Marinetti, Le Figaro, 1909)
Marinetti’nin kaleme aldığı Fütürist Manifesto durağanlığı reddeder. Bunun aksine hıza, tehlikeye, enerjiye ve korkusuzluğa işaret eder. Sanatçıları cesaret, cüret ve isyankârlığa teşvik etmek için çağrı yapar ve bunun için de bütün sanat değerlerinin terk edilmesi gerektiğini, bu değerleri taşıyan bütün müzeleri, kütüphaneleri ve okulları da devirmek gerektiğini söyler. Çünkü yaşam kesintisiz hareket halindedir ve sanayide sağlanan hız, sanat sahasına da kazandırılmalıdır. Ve şöyle söyler: “Dünya’nın ihtişamının yeni bir güzellik bir uçtan bir uca zenginleştiğini düşünüyoruz: hızın güzelliği. Motoru nefes kesen yılanlar gibi heybetli borularla donatılmış bir yarış arabası şarapnelde ilerliyormuş gibi görünen kükreyen bir otomobil bize kadar samothrace zaferi heykelinden çok daha güzeldir”. Manifesto militarizmi, vatanseverliği ve savaşı göklere çıkartır.
Fütürizm, zamanının enerjik ve cüretkâr bir atılımı olduğundan, kısa zamanda modern sanat akımları içerisinde kendisine bir yer açmıştır. İtalyan sanatçıların çağrı üzerine metni imzalamalarının arkasında, kendini fütürizme yakın görebilen sanatçıların da fotoğraf, heykel gibi manifestolar yazmasıyla birlikte eğilim; bir artist manifestosu geleneği oluşmasına öncülük etmiştir. Bu yüzdendir ki böylece fazla fütürist manifesto bulunmaktadır. Eğilim sonra Rusya’da Velemir Hlebnikov ve Mayakovski sayesinde etki alanını genişleterek, yalnızca İtalya ve Fransa’yla sınırlı kalmamış, dünyaya yayılmıştır.
Fütürizmin Özellikleri
Şiirde vezni, kafiyeyi; sözdizimini sıfatı, zarfı, noktalamayı reddetmişlerdir. Edebiyatta fiil, mastar hâlinde kullanılacaktır; çünkü yalnız mastar hâlindeki fiil, hayatın sürekliliğini duyurabilir. Önad kalkacaktır; çünkü bu yolla çıplak kalan isim, başlıca rengini koruyabilecektir. Zarf kalkacaktır; çünkü zarf, cümleye tedirgin edici bir ton birliği verir. Resimde eşyayı parçalar. Sebebi, makinelerin bir andan bir başka âna geçişini göstermek içindir. Hareketi ön plana alır. Uyuşuk bir hatıra yok, hareketin kendisini resmeder. Bunu yaparken de dans eden bir kadını çizerken, karoser ve but hareketlerini tembellik içinde çizer. Gözün görmediği anları göstermeye çalışır. Hıza ve dinamizme verdikleri önemden dolayı başlıca uçan nesneleri, makinaları görünür kılan resimler ve mimari öğeler kullanırlar.
Fütürizmin Öncüleri
Yazılan manifestolardan da anlaşılacağı gibi, fütürist resimde hareketli konular seçilmiş, fabrika, motor, son tez dışarı giden otomobil, uçak, mekanik araçlar gibi temalar işlenmiştir. Fütüristler, Duchamp gibi kübist sanatçıların eserlerinden faydalanarak yeni yöntemler denemişlerdir.
Umberto Boccioni (1882- 1916)
Filippo Tommaso Marinetti civarda toplanan genç sanatçıların lideri konumundaki sanatkâr ve heykeltıraş Umberto Boccioni’nin 1910 yılında kaleme aldığı “Fütürist Resim: Teknik Manifesto”da, genç Fütüristlerin evrensel bir dinamizm içinde tek bir hatıra resmetmek yerine, enerjik algının kendisinin görsel kılınabilmesinin ardından oldukları dile getirilmiştir. 1910 yılında Marinetti ile tanışmasının arkasında, 1912’de heykeltıraşlığa da başlayan Boccioni’nin en önemli fütürist eseri ‘elastiklik’tir. Ölümüne değin şair, yazan, heykeltıraş ve ressamları fazla etkilemiş olan Boccioni “Empresyonistler açıklanmış bir ânı tahsis etmek için resim yaparlar ve o âna en yakın sonucu almak için tablonun yaşamını ikincil seviyeye indirgerler. Fakat biz her bir ânı (zamanı, yeri, şekli, renk tonunu) sentezleriz ve resim için resim yaparız” diyerek fütürist resmi özetleyecektir. “İnsan Dinamizminin Sentezi” (1913) ve “Boşlukta İlerleyen Devamlılık Biçimleri” (1913) yapıtları, fütürist heykelciliğin başlıca örneklerindendir. Fütürizmin önde gelen sanatçısı, resim ve heykel manifestolarının yazarı Umberto Boccioni, Birinci Dünya Savaşı’na ,savaşın bir cins temizlik olduğunu düşündüğünden dahil olmuş ve savaş esnasında hayatını kaybetmiştir.
Giacomo Balla (1871-1958)
Balla, Fütürizmin baş ressamlarından olan Umberto Boccioni ile Gino Severini’ne 1902 dolaylarında ışık, hareket gibi unsurların resimde nasıl kullanılacağını öğreten sanat eğitimcisi olarak tanınır. “Tasmalı köpeğin dinamizmi”, “Keman yayının ritimleri”, “Balkonda oynayan kız” gibi çarpıcı ve öncü eserler vermiştir. Birinci Dünya Savaşı sonlarında, fütürizm akımına yakın olduğunu düşündüğünden, Mussolini’ye destek vermiş, savaş ardından Fütürizmden uzaklaşıp Kübizme yönelmiş, 1 mart 1958’de Roma’da hayata gözlerini yummuştur.
Gino Severini (1883-1966)
1910 yılında Boccioni, Carra ve Balla ile birlikte Fütürist resim manifestosuna imza atmıştır. 1956 yılında Kübizm ve Fütürizm üzerine talimat metnini yazarak, “Fütürist kuramın temelini oluşturan hareket ve dinamizm ilkesi sadece hareket halindeki yarış arabalarının ya da balerinlerin resimlerinin yapılmasını öngörmez; oturan bir insan ya da tembel bir nesne de dinamizm içinde düşünülebilir ve enerjik şekilleri çağrıştırabilir. Buna misal olarak kendi resimlerimden 1912 tarihli “Madam S.’nin Portresi” ve 1914 tarihli “Oturan Kadın”ı gösterebilirim” der. Hareketi fazlasıyla sözel bulması sebebiyle Kübizme yönelmiştir. Severini, İsviçre’de dağıtılmış kiliselerde duvar resmi ve mozaik çalışmaları da yapmıştır.
Vladimir Mayakovski (1893-1930)
Moskova Resim ve Heykel Okulu’nda eğitim görebilen, bu zaman içerisinde diğerlerinden farklılaşan Mayakovski, kent soylu geleneklerine meydan okur ve onları sığ bulur. 1911 yılında Fütürist bildiriye imza atar. Bu fikirleri, onu devrimle kurulacak yeni bir sanat anlayışına, Rus Fütürizminin başlangıcını yapacağı eserler ortaya koymasına sebep olacaktır. bununla birlikte şair, oyun yazarı ve aktör olan Mayakovski’nin metinleri ve oyunları ünlenmeye başlar. Maksim Gorki’nin eşi Maria, Mayakovski’den “1918’de Mayakovski’yi sahnede izledim. Bana tarafından o eğer bu meslekte ilerleseydi harikulade bir oyuncu olabilirdi” biçiminde laf eder. 1917’de Ekim Devrimi’nin gerçekleşmesiyle hayallerine bir anlamda kavuşmasının arkasında Lenin, ondan, “Mayakovski’nin şiirlerinden o kadar bir şey anlamıyorum fakat onun meydanlarda savaşacak bir uzman olduğunu hissediyorum. Onun yazdıkları siyasi açıdan şayet tartışılabilir. Şiirlerinde fazla fazla politik bir şey yok, insanları bir şeye ağırlama eder bir hava değil. Şiiri komünistleri birleştirmeye yetmez. Ama politik görüş açısının içten olduğuna inancım sonsuz” diyerek bahsedecektir. 1925 yılında arkadaşı Sergey Yesenin’in intiharı peşinde sarsılır, 1930 yılında ise silah ile intihar ederek yaşamına son verir.
Genel Bakış
Tüm gelenekleri yıkma eğilimiyle yola çıkılmış bu sanat akımın İtalyan öncüleri Mussolini faşizmini kendine rehber edinmiş olduğundan, Fütürizm; Avrupa’da Faşist Parti’nin sanatı olarak ilân edilir. Bu sebepten ötürü de Avrupa sanatında önemini yitirmiştir. Mayakovski önderliğinde ortaya çıkan Rus Fütürizmi ise, avangard ve konstrüktivist sanat akımlarıyla bütünleşerek, daha politik ve özgün bir yol izleyecektir. Avrupa sanatı için kabul edilen zamanları, Fütürizmin Birinci Dünya Savaşı’na kadar olan dönemidir. Avrupa’nın ünlü sanat tarihçileri, bu genel kanıyı benimsemektedirler. Ressam ve heykeltıraşların yanına, mimar Santelia mimari projeleriyle uçan binalar tasarladı, ama hiçbiri hayata geçmedi. Müzisyen Balilla Pratella ve Luigi Russolo “Gürültüler Sanatı” adıyla ve kendi üretimleri olan müzik aletleriyle çalınan parçalar üretti, jurnal hayatın ve sokağın sesini eserlerinde kullanarak Fütürist müzik yaratımlarıyla görüldü. Bütün bu fikirler Marinetti’nin şiirde önerdiği edebi ve imlâ kurallarından sıyrılmış ve rasyonel tümceler yerine “serbest sözcükler” kullanarak gerçekleşmesini istediği bir sanat kuramının yansımalarıydı. Marinetti, ilk olarak ortaya attığı bu akım için, Avrupa’nın birçok kentinde konferanslar vermiş, yüzyılı sarsan bir sanat anlayışı olmasına çabalamış olsa da ömrü kısa süreli olmuştur. Özellikle İtalya’da Fütürizm, Birinci Dünya Savaşı’yla birlikte son bulmuştur. Bu sonda, savaşın bir gereksinim, ileriye dönük bir adım ve hijyen olduğunu savunan Fütüristlerin bazılarının savaşta ölmesinin etkisi vardır.